Prof. Dr. Serap Annette Akgür
Ege Üniversitesi, Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü
Başlık: “Kontrole Tabii Psikoaktif İlaçlar ve İşyeri Madde Testi”
Özet: Ülkemizde uyuşturucu veya uyarıcı olarak adlandırılan psikoaktif maddelerin, TCK’nın 2313 sayılı “uyuşturucu maddelerin murakabesi hakkında kanun” un 3. maddesi gereğince ihzarı, ithali, ihracı ve satışı yasaktır ve TCK’nın 5237 sayılı kanunu 191. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak cezaya tabiidir. Birçok ülke, maddeleri (ilaçları ve benzeri kimyasalları) kötüye kullanım riskleri ya da tıbbi kullanımları açısından listelendirilerek sınırlandırmaktadır. Böylece ülkeler; uluslararası uyuşturucu kontrol anlaşması yükümlülüklerini karşılamış olurlar. Bu sözleşmelerin amacı, psikoaktif maddelerin kötüye kullanımını önlemek ve tıbbi ve bilimsel amaçlarla kullanılabilirliğini sağlamaktır.
Son yıllarda psikoaktif yasal/yasadışı dışı maddelerin kullanımındaki artış, bu maddelere bağlı birçok suçun ve birçok yasal düzenlemenin artmasına neden olmuştur. Bu yaklaşımlar arasında madde testi sistemi en fazla gelişme gösteren alan olmuştur. Bu duruma bağlı olarak hızla gelişen madde testlerinin madde kötüye kullanım değerlendirme süreçlerine yönelik yeni uygulamalar zorunlu hale gelmektedir. Madde kullanımı, yalnızca maddeyi kullanan kişiyi değil, aynı zamanda çevresinde kullanmayan kişiler için de güvenlik ve sağlık açısından ciddi bir risk olarak değerlendirilmektedir. Son yıllarda verimlilik, iş gücü kaybı ve çalışanların yaşamları açısından oluşabilecek zararları aza indirmek ve toplum güvenliğini sağlayabilmek için işyeri madde testi (Workplace Drug Testing-WDT) yaygın olarak yapılmaktadır. İşyeri madde testi, bireyler için işyerlerine istihdam öncesi tarama (örneğin, tüm işe başvuranlardan idrar örneklerinin istenmesi) veya istihdam sonrası gözetim (örneğin, mevcut personelden rastgele, kapsamlı veya şüphe varlığında idrar örneklerinin alınması) yoluyla uygulanabilen bir madde testi programıdır. Ülkelerin, kurumların ve şirketlerin işyeri madde testini uygulamasının pek çok nedeni vardır. Bunlar; işveren ve çalışanların yasal düzenlemelerle uyumlu olmasını sağlamak, işle ilgili kazaları ve işyeri suçlarını azaltmak, iş kalitesini ve üretkenliği arttırmak olup en önemli sebeplerinden biri de madde kullanımına karşı caydırıcılığı arttırmaktır. Ülkemizde işyeri madde testinin yasal düzenleme ve uygulamaları, İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İşyeri Hekimliği ve Ulaşım Yönetmelikleri (Havayolları, Karayolları ve Deniz Taşımacılığı) kapsamında yasal çerçeveleri ile tanımlanmıştır.
İşyeri Uyuşturucu Testi üç bağlantı aşamasını içerir; numunenin alınması, numunenin analiz edilmesi ve analiz sonuçlarının yorumlanması. Yasal düzenlemelerle sınırları çizilen işyerinde madde kullanımının biyolojik materyallerde yapılması sürecinde temel alınan adli toksikolojik analizler önemli bir yer tutmaktadır. Sonuçları bakımından doğru ve güvenilir olmasının önem arzettiği ve yasal yaptırımları da olabilen işyeri madde testlerinin yapılacağı biyolojik materyalin seçimi, testin yapıldığı zaman, kişilerin fizyolojik dinamikleri kullandıkları ilaç ve takviyelerin analiz sonuçlarını etkileyebilmesi nedeniyle konuda uzmanlar tarafından raporlanmış olması uluslararası rehberlerde zorunlu kılınmıştır.